sinirli ot etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sinirli ot etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Şubat 2010 Çarşamba

Yakı Otu



İslal:Yakı otu kaynatılıp balla tatlandırılarak soğuk olarak içilmeye devam edilir.

Astım:Yakı otu sinirli ot ile beraber kaynatılıp balla tatlandırılıp içilmeye devam edilir.

Prostat:Yakı otu kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.

14 Haziran 2009 Pazar

Sinirli Ot


Sinirliot çeşitlerinden , dar yapraklı sinirliot (Plantago Lanceolata) ve geniş yapraklı sinirliot (Plantago Major, Plantago asiatica) aynı etkilere sahiptir ve aynı biçimde kullanılırlar.

Her ikisi de kır yollarında, çimenli tarla kıyılarında, nemli arazilerde, bahçe ve parkların çimleri arasında, pratik olarak dünyanın her bölgesinde yetişir. Yöresel olarak, "sinirli yaprak", "bağa yaprağı" ve "ateş yaprağı" diye de tanınırlar. Müsilaj, acı maddeler, flavonlar, silisik asit ve aucubin glikoziti başlıca etken maddeleridir. Bitkinin antibiyotik etkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Sinirliot genellikle solunum organları hastalıklarında kullanılmaktadır. Özellikle, balgamlanma, öksürük, boğmaca, akciğer astımı ve akciğer tüberkülozunda etkilidir. Sinirliot cinslerinin tümü, kök, sap, yapraklar, çiçekler ve tohumlar olmak üzere kullanılır.

Başka hiçbir eşdeğer bitkinin yapamayacağı bir biçimde, kanı, akciğeri ve mideyi temizler. Bu yüzden az veya kötü nitelikli kana, zayıf akciğerlere ve böbreklere sahip kişiler, ve sürekli zayıf kalanlar onu kullanmalıdırlar. Akciğer astımında ve bronşiyal astımda, sinirliot ve kekikotu eşit karışımı kullanılabilir.

Böyle bir çay harmanı, karaciğer ve mesane rahatsızlıklarında da çok yararlıdır. Çay harmanı şöyle hazırlanır: İçine 1 dilim limon atılmış 1 bardak soğuk su, 1 çay kaşığı dolusu nöbet şekeri ile birlikte kaynatılır, 4-5 kere taşırıldıktan sonra altı söndürülür ve yarım tatlı kaşığı bitki karışımı (ince kıyılmış) bu kaynar suda haşlanır (kaynatılmaz) ve demlenmesi için 1 dakika beklenir. Ağır hastalıklarda günde 4-5 kere taze çay demlenmesi gerekir. Mümkün olduğunca sıcak ve yudumlanarak içilmelidir.

Sinirliot pekmezi, kanı tüm zararlı maddelerden arındırır. Her gün yemeklerden önce 1 yemek kaşığı alarak, bu pekmezle gerçek bir kür uygulanabilir.

23 Mayıs 2009 Cumartesi

Çıban Otu


Çıban otu çok değerli bir bitkidir.Romalılar Germen topraklarına hükmederken yaşlı Tetonlardan bu bitkinin değerini öğrendiler.Romalılar çıban otunun değeri konusunda ikna olmuş olmalılar.Eski bir bitki kitabında okuduğuma göre Romalılar birisine bir iltifatta bulunmak istediklerinde çıban otu gibi güzel özellikleri olduğunu söylerlermiş.


Çıban otu kuru toprağı severveormanlarda,çalılıklarda,fundalıklarda,yol kenarlarında yetişir. Sarmaşık türü,tüylü gövdesi,küçük,düzgün tırtıllı yaprakları ve küme halinde açık mavi mor çiçekleri vardır. Dokunulduğunda yaprakları kolayca düşer.


Çiçeklenme zamanı mayıstan ağustosa kadardır.Çiçekli sapları toplanır.En etkili çıban otu orman kıyılarında ve meşe ağaçlarının altında yetişenlerdir.Bu geleneksel bitki kan temizleyici çayların terkibinde yer alır ve taze ısırgan otuyla beraber kullanıldığında kronik egzamayı iyileştirir.

Kaşıntı için özellikle önerilir.

Sindirime faydalıdır

.Mide,bağırsak bozukluklarına iyi gelir.

Müzmin bronşitte etkilidir.

Göğüs şikayetlerinde ciğerotu,öksürük otu, sinir otu ve çıban otunun eşit oranlarda karıştırılması ile yapılan çay bal veya esmer şekerle tatlandırılarak içilir.

Şuna işaret etmek isterim ki çıban otu zihnin aşırı yorulmasından kaynaklanan sinirlilik hallerinde(sürmenaj) büyük tedavi edici değere sahiptir.

Yatağa gitmeden önce içilen bir bardak ,rahatlatıcı etkisinden dolayı çok faydalıdır.Abbe Kuenzle bu rahatlatıcı çayı beyinleriyle çok çalışmak zorunda olan insanlara tavsiye eder.Hafızayı kuvvetlendirir ve sersemliği dağıtır.Kerevizle karıştırıldığında zayıf sinirleri ve depresyonu düzeltilir.


Sarılık ve mesanedeki kum için,kol ve bacaklardaki gut ve romatizma ağrıları için de çok etkilidir.Bir rahip hafıza sorunlarının çıban otu ve atkuyruğunun eşit karışımından yapılan çaydan günde 2 bardak içtikten sonra kaybolduğunu söylemişti. Seminerlerde bazı kelimeleri unuttuğumdan endişelenmeye başlamıştım. Bu çay çok hızlı yardımcı oldu.


Sarılık,karaciğer ve dalak bozuklukları için şu karışımı tavsiye ederim:

50 gr hindiba kökü,

25 gr çiçeği,

25 gr yapışkan otu ve 50 gr çıban otu.

Bu çay tatlandırılmadan günde 2 bardak yudumlanarak içilir.Bir bardak için 1 tepeleme çay kaşığı bitki karışımı kullanılır.Çiçekli bitkinin suyu kronik cilt bozuklukları için,özellikle egzema için kullanılır.Bir çay kaşığı bitki suyu günde 3 kere içilir.

Eski kitapların yara otu diye bahsettiği çıban otunu iltihaplı,iyileşmeyen tüm yaralarda özellikle kaval kemiği etrafındaki yaralarda tavsiye ederim.Yara çıbanotunun kaynama suyuyla yıkanır ve bitki lapası yaraya sarılıp gece boyunca yara üzerinde durması sağlanır.Yılın bir zamanı taze toplanmış çıban otundan yapılmış çay için,damar sertliğini önler,vücudu temizler.


Kullanımı:

Demleme:1 tepeleme çay kaşığı bitki kaynar suyla kısa süre demlenir.


Taze suyu: Taze toplanmış çiçekler yıkanır ıslakken meyve sıkacağında suyu sıkılır.Bu su küçük şişelere konup buzdolabında saklanır.