5 Ocak 2009 Pazartesi

Mürdümük


ŞİFASI:

Vücüdu kuvetlendirici:Mürdümük öğütülüp,kuvvet macularına katılır.

İdrar söktürücü:Mürdümük kaynatılıp balla tatlandırılarak içilir.


YAN TESİRİ:

Fazla miktarda ve uzun süre kullanılırsa felce yol açar.


TAVSİYE:

Mürdümük anadolu da hayvan yemi olarak kullanılır .Mercimek gillerdendir.Hayvanada uzun süre yedirmek felce sebebiyet verebilir.

3 Ocak 2009 Cumartesi

Çörek otu




Genel Olarak
Bilinen 16 türü vardır. Şam çörekotu, kırk çörekotu bilinen türleridir.
Karamuk, siyah susam ve çörekotu diye de anılır.


Çörek otu, % 35-40 oranında yağ, acı madde, uçucu yağ, saponin, tanen, nigelon (bronşit nöbetlerine karşı), thymochinon (öd söktürücü) içerir.


Uygulama Alanları ve Uygulama Şekilleri
*Vücuda kuvvet ve zindelik verir; bal ile macun yapıp yenebilir. Kan yapıcıdır; her sabah kuru üzümle beraber yenmeli.
*Çocukların gaz ve sancılarında; bir miktar çörekotu tohumu, bir tane hindistan ceviziyle de dövülür ve tülbente konup, çocuğun ağzına tutularak emzirilir.
*Kadınların hayzını söktürür. Anne sütünü artırır; balla yenmeye devam edilmelidir. Unutkanlığa faydalıdır, balla macun yapılıp yenmeli.


*Mide ve bağırsaktaki gazları söker, hazmı kolaylaştırır, iştah açar; ekmek ve keklere katılırsa da şişlik yapmaz.
*Böbrekteki kum ve taşları döker; şerbeti içilir veya 4 bardak suya 3 çorba kaşığı çörek otu dövülerek konur, üzerine 1 çay kaşığı sözme bal konur. Kaynatılıp süzülür. Günde üç kere 1′er çay bardağı içilir.
*Felç ve kazıklı hummaya (tetanoz) faydalıdır; çörek otu yağı burundan faydalıdır.
*Öksürük, balgam, nefes darlığı ve romatizmaya faydalıdır; balla karıştırılıp yenir veya macun yapılır. Grip ve nezleye, baş ağrısına; yağı burundan damlatılır veya çörek otu bir müddet sirke içinde bekletildikten sonra alınarak toz haline getirilir, enfiye gibi burna çekilir veya tohumları kavrulur, tütsüsü burna çekilir.
*Kulak için, sonradan meydana gelen üşütme, rüzgâr alma, iltihap tıkanıklıklarında; çörek otu yağı kulağa damlatılır.
*Diş ağrısı ve diş iltihaplanmalarında kullanılır; çörek otu sirke ile kaynatılıp ağızda gargara yapılır.
*Bağırsak ve karındaki kurt, parazit ve solucanları öldürür; sirke ile kaynatılıp aç karnına içilir.
*Basura faydalıdır; sirke ile kaynatılıp basura sürülürse veya yakılır elde edilen külü içilir veya acı kavun suyu ile merhem yapılır sürülürse faydası görülür.
*Vücudun muhtelif yerlerinde sızısı olanlar; sabunlu sıcak su ile yıkanır, çörek otu kavrularak dövülür ve yıllanmış zeytin yağı içine konur. Bu yağ sızılı kimsenin tepesinden ayağına kadar sürülür, hasta giydirilir. Soğuk rüzgâr değmeden yatağa yatırılır, iyice terletilir. Hasta terledikten sonra sızılar geçer ve vücut ipek gibi olur.
*Sivilce, uyuz, egzama gibi cilt hastalıklarına faydalıdır; çörek otu sirke ile kaynatılıp sürülür.
*Saçları besler, kepeği önler; çörek otu yağı saçlara sürülür.
*Çörek otu tütsüsü haşereleri öldürür

2 Ocak 2009 Cuma

Lımon


Limon: (Zitronenbaum / Limonier citronnier / Lemon tree / Lemon / Citron) Mart-ekim aylari arasinda beyazimsi-pembe renkli, güzel kokulu çiçekler açan, 3-5 m boylarinda, kisin yapraklarini dökmeyen küçük boylu agaçlar.

Vatani Çin olup, Akdeniz bölgesinde genis çapta yetistirilir. Onuncu asirda Araplar tarafindan Avrupa’ya getirilmistir. Yapraklari oval, tüysüz, parlak yesil renklidir. Çiçeklerin taç ve çanak yapraklari beser parçalidir.


Meyveleri oval sekilli, açik sari renkli, üzeri parlak ve kabarcikli, özel salgi cepleri olup, asitli bir özsuyu vardir. Tohumlari oval sekilli, sarimsi renkli ve aci lezzetlidir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Akdeniz bölgesi ve Dogu Karadeniz.


Kullanildigi yerler: Limonun meyve kabugu, limon esansi ve usaresi kullanilir. Limon kabugunda uçucu yag, hesperidin aci madde ve tanenli maddeler vardir. Kabugun içindeki beyaz kisma albeda adi verilir. Bundan petkin elde edilir. Istah açici ve sindirim kolaylastirici olarak kullanilir. Tâze meyve kabuklarini sikmak sûretiyle limon esansi elde edilir.


1500-3000 limondan 1 kg kadar esans elde edilir. Yesil olanlar sari ve olgun olanlarindan daha fazla esans verir. Bilesiminde uçucu yag vardir. Limonata yapiminda, besin endüstrisinde, pasta ve sekercilikte, parfümeri ve sabun yapiminda koku ve lezzet vermek üzere bazi preparatlarin bilesimine girer. Limonun pulpa kismi (iç kismi) sekerler, vitamin C ve sitrik asitler ihtivâ etmektedir.


Limon suyu, atesi ve tansiyonu düsürür.

Kani temizler.

Susuzlugu giderir.

Damar sertligi ve romatizmada faydalidir.

Cildi güzellestirir.

Disleri beyazlatir ve disetlerini kuvvetlendirir.

Bogaz ve bademcik iltihaplarini giderir.

Baş vücud ağrılarını giderir.

Karadut


Karadut meyvesi çok güçlü bir antioksidan içer.Bu güçlü antioksidanlar serbest radikalleri etkisiz hale getirerek bağışıklık sistemini güçlendiriyor.İçerdiği flavonoidler sayesinde kalbi koruyucu , yaşlanmayı geciktirici etkisi bulunuyor.


Karadut bitkisi böceklenmeyen tek organik bitkidir.Betakaroten ihtiva eder.Yalnız zamanı çok çabuk geçtiği için en bol olan zamanlarında kaynatarak şurubunu yapabilir ve bu karadut şurubunu difrizde saklayabilirsiniz .Sağlık ve gençlik kaynağı olan bu şurubu mutlaka tüketin .


Karadut nelere iyi geliyor?

* Halsizliği, aşırı yorgunluğu giderir.

* Ağız ve boğaz enfeksiyonlarına tavsiye edilir.

* Kanı temizler anemi hastalarına tavsiye edilir.

* Kan basıncını düşürür.

* Sindirim sistemi kronik hastalığına faydalı.

* Mide salgılarını arttırır.

* Sindirim sistemini düzenler.

*Saçların ve dişlerin güçlenmesini sağlar.

* Kronik gastrit ve hepatit tedavisinde kullanılabilir.

* Uykusuzluğa iyi gelir.

1 Ocak 2009 Perşembe

Vısne


Vişne (Prunus cerasus), Rosaceae familyasından kiraza benzeyen ve tadı kiraz tadından daha ekşi olan bir meyve türü.


Birçok kaynakta vişnenin muhtemel anavatanı olarak Hazar Denizi ile Kuzey Anadolu dağları arasında kalan bölge kabul edilmektedir. Vişnenin botanikteki latince adı olan P. cerasus bugünkü Giresun’un eski adı olan Kerasus’tan gelmektedir.
Kirazla, meyvesinin dışında farklılıkları vardır. Yaprakları kiraz yapraklarından daha küçüktür. Dalları kiraz ağacının dallarına göre daha yaygındır. Vişnenin İran'ın kuzeyiyle Türkmenistan arasındaki bölgede ortaya çıktığı ve oradan Avrupa'ya kadar yayıldığı sanılmaktadır.

Bir vişne ağacı
Vişne adlı kirazdan ekşi meyvelerini yaz ortalarında veren Vişne ağaçları, Gülgiller'dendir. Anayurdu Anadolu ve Balkanlar olan vişne ağaçları, 5-7 m. kadar boylanabilir; 4 yaşındayken meyve vermeye başlar ve 40-50 yıl yaşar.


Vişne ağacı, yuvarlak taçlı ve kiraza göre daha çalımsı görünüşlüdür. Gövdesi kırmızımtırak gri benekli, donuk ya da parlak renklidir. Dalları kirazınkinden ince ve yay gibi olup sarkıktır. Yaprakları da kirazınkinden daha küçük, ayası düz, parlak yeşil renkli ve tüysüzdür. İlkbaharda erken açan çiçekleri beyaz renklidir.


Bir salkımında birden fazla ve altıya kadar değişen sayıda çiçek açar. Temmuz ayı ortalarında olgunlaşmaya başlayan meyveleri, kirazdan biraz basıkçadır. Olgun vişneler, bol sulu ve siyaha yakın kırmızı renklidir.


Ülkemizde iki önemli vişne ağacı türü yetiştirilmektedir. Bunlardan meyvesi her tür kullanıma elverişli olan Kütahya vişnesi, uzun saplı, iri boyda, ucu hafif sivrice, koyu kırmızı ince kabuklu, çok sulu, ekşi ve kırmızı etli meyveler verir. Macar vişnesi ise, kısa saplı, ince, koyu kırmızı renkli kalınca kabuklu, ekşi ve kırmızı etli meyve vermektedir. Her iki türün ağaçları da, temmuz ayından başlayarak bol ürün verir.
Vişne meyvesi, sofralıktan çok meyve suyu, şurubu, reçeli, marmeladı, kompostosu, likörü ile diğer bazı içkileri, pasta ve tatlıları yapılarak tüketilir. Ayrıca kurutularak da yenir.



BESİN DEĞERLERİ : Vişnenin besin değerleri kirazınkine benzer. Ancak şeker oranı daha düşük olduğundan, vişnenin tadı ekşi ya da mayhoş olur. Aynı nedenle kalorisi de kirazınkinden düşüktür. Ortalama 100 gr. taze vişnede, 58 kalori ile 14,3 gr. karbonhidrat vardır. Oysa, vişnenin A vitamini yüksek olup 1.000 lU'ya kadar varır. Vişnenin diğer besin değerleri kirazınkine çok yakındır.



Bedenimize yararlı besin değerlerinin yanı sıra; Vişne meyvesinin taze ya da kurutulmuş sapları, aynen kiraz sapları gibi sağlığımıza yararlı etkiler yapar.
Vişne sapları idrar söktürücü özelliği ile kabızlıkta faydalıdır. Kabukları ise ateş düşürücü olarak kullanılabilir.

Elma





Elma en kolay ulasilabilen, turlu renk ve tatlarda cesitleri olan bir meyve. Bu kadar bol olmasinin bir sebebi olmali.


Iste sebepleri... Elma, tum dunyada cok eskiden beri bilinen ve sevilerek yenen bir meyve. Yurdumuzda her cesidi en yuksek kalitede yetistiriliyor. Eski Cin tibbinda elmanin ates dusurucu olduguna inanilir ve akcigerin atesli hastaliklarinda serinletici bir etkisi oldugu Kabul edilirdi.


Tarih boyunca herkes tarafindan Kabul edilen ve su anda bilimsel olarak ispat edilen etkisi ise, icerdigi posadan dolayi bagirsaklari iyi calistirdigidir. Icerdigi elma asidinin zararli bazi bagirsak bakterilerinin uretimini frenledigi dusunuluyor. Eski Romalilar elmanin bagirsak calistirici ozelligini bildiklerinden dolayi kabizlik durumunda ilac gibi kullanmislar.


Onlemede faydali oldugu hastaliklarBagirsak kanseriDuzenli tuketilmesi durumda icerdigi posadan dolayi bagirsaklari calistiriyor. Posali yiyecekleri cok tuketen Akdeniz ulkelerinde kalin bagirsak kanseri, bunlari AZ tuketen Orta ve Kuzey Avrupa ulkelerinden cok daha AZ goruluyor.


Meyve, sebze, salata, baklagiller ve dogal tahil urunlerini AZ tuketen zengin Kuzey Amerika'da kalin bagirsak kanseri orani yuksektir. Kabizlik, kalin bagirsak kanserinin en onemli sebeplerinden biri. Icerdigi antioksidanlarin kanseri onledigine inaniliyor. Sigaranin tum kanser cesitlerine sebep oldugu bilimsel bir gercek.


Bunlardan bir tanesi de mesane kanseri. Elmanin icindeki antioksidanlar sigara icenlerde mesane kanseri riskini azaltiyor. Kolesterol dusurucuElma, posa ve antioksidan maddeleri iceren cok degerli bir meyve. Her posali yiyecek gibi kolesterolu iki yoldan dogal bir sekilde dusuruyor.- Disaridan aldigimiz yagli hayvansal gidalarin icerdigi kolesterolun bir kismini icine hapsederek bagirsakta emilimini engelliyor ve diski ile vucut disina atilmasini sagliyor.


- Sindirim icin karacigerden oniki parmak bagirsagina akitilan safra asitlerinin bir kismini emerek diski ile vucut disina atilimini sagliyor. Artan safra asitleri ihtiyaci, kanda bulunan kolesterolun safra asitlerine karaciger tarafindan cevrilmesi ile karsilaniyor. Bu durumda kandaki kolesterol miktari AZ oranda DA olsa dusmus oluyor. Kalp-damar hastaliklariKandaki ve disardan alinan kolesterolu dusurme etkisi kalp-damar hastaliklarinin onlenmesinde yardimci rol oynuyor.


Kandaki kolesterol, serbest radikaller (degisime ugramis oksijen molekulleri) tarafindan okside olmadikca damar ceperine yapisip damar sertligi yapmaz. Elmanin icindeki antioksidan maddeler, ozellikle de Quercetin, kandaki kolesterolun okside olup damar ceperine yapismasina engel oluyor.

Boylece yuksek tansiyon, kalp hastaliklari ve felci onluyor. Seker hastaligiSeker ve sekere donusen beyaz ekmek, beyaz makarna, beyaz undan yapilan tum besin maddeleri, ayrica patates ve misir kan sekerini cok hizli yukselttiginden dolayi seker hastaliginin bas dusmanlaridir. Buna karsilik posali yiyecekler, kan sekerinin ani yukselmesini onluyorlar.


Elmanin icindeki pektin maddesi sekeri icine hapsederek bagirsakta hizli emilimi dolayisiyla kan sekerinin hizli bir sekilde yukselmesini onluyor. Doktorunun tavsiyesi dahilinde elma, seker hastalarinin tuketebilecegi en faydali meyvelerden biri.


Sismanlik Tatli yerine elma yemeyi secen kisilerin kilo almamalarinda yardimci rol oynuyor. Cunku ani kan sekeri yukselisine sebep olmuyor. Dolayisiyla asiri insulin salgilanmasina, buna bagli olarak kan sekerinin cok hizli dusup sIk acikmalar yasanmiyor.


Diyet esnasinda meyve saatinde elma tuketimi tokluk hissinin uzun surmesini sagliyor. Ne kadar yenmeli?Gunde, bir orta boy elma yemek yeterli. Asla kabugunu soymayin. Elma her mevsim bulunan bir meyve. Buzdolabinda iki hafta bozulmadan saklanabilir.

Havuc


Besinlerimiz arasında belki de bedenimize en yararlı sayılan ve sözgelişi Belçika'da çocukları yemeleri konusunda yüreklendirmek için meyve sınıfına sokulan Havuç'u veren bitkisi, Maydanozgiller'dendir.


Anayurdunun Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika olduğu savunulan havuç, günümüzde dünyanın pek çok yeri ile Türkiye'de bol bol yetiştirilmektedir. Bugün makbul sayılan havucun, birçok yabani türünün yıllarca süren seleksiyonları sonucunda elde edilmiş 8 önemli çeşidi vardır.50-100 cm. kadar boylanan havuç, ikiyıllık bir kültür bitkisidir.


Birinci yılında toprak altında bulunan ve yenilen etki kökleri ile toprak üstü yaprak ve saplarını geliştirir. İkinci yılında bitkinin çiçek ve tohumları oluşur. Bazı yabani havuçlarla birkaç kültür türünde bitki biryıllık olarak gelişmekte, aynı yıl içinde bitkinin tüm bölümleri oluşabilmektedir.


Bitkinin besin yönünden pek zengin etli, şişkin kökü, çeşitli biçim, renk ve büyüklüklerde olur. Kökün ortasında bulunan ve halk arasında odun denilen özü de çeşitli çaplarda ve özelliklerdedir. Bu tür, özün bulunmadığı havuç türü elde edilememiştir.


Havuç köklerinin rengi genellikle sarı, turuncu ya da çeşitli tonlarıyla pembedir. Ülkemizde Hatay ilimizin Samandağı yöresinde, koyu vişne çürüğü renkli pek nadir görülen havuçlar yetiştirilmektedir. Havuç bitkisinin oluklu gövdesi ve dereotununkine benzeyen ince yaprakları vardır. Erselik özellikli çiçekleri, 60-100 cm. uzunluktaki sapın ucunda şemsiye biçiminde oluşur.


Beyaz ya da ender olarak yeşilimtırak renklidir.Havuç tohumları küçük, sarımtırak kurşuni renkli ve hafif çengellidir. Havuç kökleri çiğ (pişirilmemiş) olarak yenildiği gibi yemeklere ve salatalara katılarak, suyu çıkarılarak, tatlıları ile turşusu yapılarak bol bol tüketilir.


BESİN DEĞERLERİ 100 gr. taze havucun içerdiği önemli besin değerleri şunlardır: 30-42 kalori; 1,1 gr. protein; 9,7 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,2 gr. yağ; l gr. lif; 36 mgr. fosfor; 37 mgr. kalsiyum; 0,7 mgr. demir; 47 mgr. sodyum; 341 mgr. potasyum: 23 mgr. magnezyum; 8.115-11.000 IU A vitamini: 0,06 mgr. B1 vitamini; 0,05 mgr. B2 vitamini; 0.6 mgr. B3 vitamini: 0.15 mgr. B6 vitamini: 7,6 mcgr. folik asit: 6-8 mgr. C vitamini ve 0,6 mgr. E vitamini. SAĞLIĞIMIZA YARARLARI Yukarıda sayılan gerçekten çok dirimsel besin değerlerinin yanı sıra; o Havuç, düzenli olarak yenildiğinde, sigara içen kişileri de içermek üzere, bedenin akciğer kanserine yakalanma rizikosunu en aza indirgemektedir:


Ayrıca havucu sık ve bol tüketen kişilerin gırtlak, mesane (idrar kesesi), rahmin boyun bölümü, kalınbağırsak, prostat ve yemek borusu kanserlerine yakalanma rizikosunun %50 oranında; menopoz döneminin sonrasını yaşayan kadınlarda, göğüs kanserlerine yakalanma rizikosunun %20 oranında azaldığı yapılan araştırmalar sonucunda saptanmıştır. o Kalbin dostu da olan havuç, kandaki kolesterol düzeyini düşürmenin en kolay yoludur.

Araştırmalar, havuç yemenin kolesterolde önemli düşmelere neden olduğunu, havuç yemeyi bırakan kişilerde kısa sürede kolesterolün eski düzeyine yükseldiğini göstermiştir. o Havuç bazı türden gıda zehirlenmelerini önler. Ayrıca, yapılan araştırmalar, havucun menenjit ve ansefalit (beyin iltihabı) ile gebelikte fetüse geçerek düşüğe neden olan listerya adlı maddenin etkilerini yok ettiğini göstermiştir.


Havuç, içerdiği yüksek lif oranıyla peklik (kabızlık) çekenlere iyi gelmektedir.o Kaynatılarak içilen havucun suyu diyareye iyi gelir.


Ayrıca halk arasında, havucun sindirimi kolaylaştırıcı, gaz söktürücü, idrarı artırıcı, kurt düşürücü, aybaşı olayını kolaylaştırıcı ve hatta gebeliği önleyici, afrodizyak (cinsel gücü artırıcı) etkileri bulunduğuna uzun yıllardır inanılmaktadır.


Bütün bu dirimsel önem taşıyan etkilerinden yararlanılmak üzere kişiler özgürce ve bol bol havuç yemelidir.

Piyasada toz şeklinde de satılan havucun günlük diyetimizde sıklıkla yer alması, sağlığımıza büyük fayda sağlayacaktır.